Yapay Zekâ ve İnsanlığın Geleceği Artificial Intelligence and the Future of Humanity Ercan Öztemel Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 96 Prof. Dr. Ercan Öztemel / eoztemel@marmara.edu.tr Prof. Dr. Ercan Öztemel, 1984 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1985-1987 yılları arasında yüksek lisans çalışmasını Boğaziçi Üniversitesi’nde, 1988-1992 yılları arasında Galler Üniversitesi Elektrik, Elektronik ve Sistem Mühendisliği Bölümü’nde ise doktora çalışmalarını tamamladı. 1993 yılında yardımcı doçent, 1995 yılında doçent unvanlarını alan Dr. Öztemel, 2001 yılında profesör olmuştur. 1993-2006 yılları arası Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyeliği yapan Dr. Öztemel, 2003-2006 yılları arasında üniversitenin Avrupa Kalite Ödülü Alan Kalite Yönetim Sisteminin kuruculuğunu ve rektör danışmanlığı görevini yürütmüştür. Yapay zekâ, karar destek sistemleri, stratejik planlama, kalite yönetimi, yönetim bilişim sistemleri, zeki imalat sistemleri alanlarında çok sayıda tez çalışması, projeleri, bilimsel makaleleri, bildirileri, yerli ve yabancı yayınevleri tarafından basılmış kitapları bulunan Dr. Öztemel Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Prof. Dr. Ercan Öztemel / eoztemel@marmara.edu.tr Ercan Oztemel is a Professor of Engineering Faculty of Marmara University in the Department of Industrial Engineering. His main areas of interest include artificial intelligence, simulation and modeling, knowledge-based systems, strategic planning, quality engineering, decision support systems, etc. He has been teaching thee topics and doing research in these areas. He already carried out various national and international projects which were covering a wide range of areas including military, health, public services, manufacturing, transportation, education, etc. He had and has been performing academic activities both in the universities and in the Turkish Science and Engineering Council of Turkey. While doing research in TUBİTAK he was also appointed as a member of the decision board of the Information Technology Research Institute of TUBİTAK. For his academic activities, apart from doing the research in various domains, he has been taking part in the committees of various scientific journals (including Journal of Intelligent Manufacturing (still continue as the associate editor), Robotics and Autonomous Systems, Production Planning and Control, International Journal of Intelligent Systems and Applications in Engineering, IAENG International Journal of Computer Science, Computers and Industrial Engineers, Expert systems with Application, Journal of Artificial intelligence and Pattern Recognitions, et.) by being quest editor, scientific committee member or reviewer. Ercan Öztemel 97 Özet Toplumsal değişim ve dönüşüm kaçınılmaz bir şekilde ve hızla devam etmekte- dir. Başta yapay zekâ olmak üzere teknolojik gelişmeler ışığında “Endüstri 3.0” toplumları, “Endüstri 4.0” toplumlarına doğru evrilmektedir. Birçok ülkede ve akademik camiada daha şimdiden bir sonraki dönüşüm olacak Endüstri 5.0 konuşulmaya başlamıştır. Her geçen gün hem yeni teknolojiler ortaya çıkmak- ta hem de bilinen teknolojilerde önemli gelişmeler söz konusu olabilmektedir. İnsanoğlu insansız sistemlerin yaygın olarak kullanıldığı bir dünyaya doğru dur- mak bilmeden adeta sürüklenmektedir. Kitabın bu bölümünde dijital dönüşüm ve onun temel dinamiklerine dikkat çekilerek özellikle yapay zekâ teknolojisinin bu dönüşüm sürecinde toplum üzerindeki etkisi değerlendirilmekte ve insanlı- ğın geleceğini şekillendirmede yapay zekânın rolü tartışılmaktadır. Geçmişten geleceğe yaşanan değişim süreci irdelenerek, bu sürecin hızla ilerlemesinin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda önerilere yer verilmektedir. Yapay zekanın ta- rihi gelişmesindeki atlama taşlarına değinilmekte ve bu teknolojinin enformas- yon teknolojileri ve robot bilimi ile birleşince toplumsal dönüşümün en önemli itici gücü olduğuna dikkatler çekilmektedir. Yapay zekanın, emek yoğun işlerin robotlara devredilmesi ve insansız fabrikaların yaşamın bir parçası olmasına yol açması, insansız araçların yaygınlaştırılmasında en önemli itici güç olması, bi- reylerin işlerini yürütürken onlara kişisel asistanlar olarak hizmet vermesi için olanaklar sunması, zeki şehir uygulamaları ile yaşamı kolaylaştırması, yeni mes- leklerin ortaya çıkması için önemli bir yönlendirici teknoloji olması, sosyal med- ya uygulamaları ve toplumsal yönlendirmelerde kullanılabilecek bir araç haline gelmesi, imalat sektörü kadar artık, ticarette, finans dünyasında, sağlık ve askeri alanlarda etkisini göstermeye başlaması gibi konularda toplum üzerinde olumlu etkilerine karşılık, toplumun huzurunu kaçıracak robot uygulamalarının oluş- ması, mahremiyetin ortadan kalkması, siber saldırıların oluşması, istenmeyen bilgilerden kurtulamama, 7/24 hizmet sunma beklentisi oluşturma, bilgi hırsızlı- ğının artması, fikri mülkiyet haklarının gasp edilmesini destekleyecek imkanlar sunması gibi konuları tetikleyici yönü ile negatif etkilerinin de olabileceği dile getirilmektedir. Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 98 Abstract Social transformation and change continue inevitably. With the help of technological developments such as artificial intelligence, “Industry 3.0” societies are evolving into “Industry 4.0” societies with remarkable speed. Many countries and academic communities are already started to discuss Industry 5.0 which is one step ahead of the current developments which is the next transformation. With each passing day, both new technologies and important developments in existing technologies are emerging. Human beings are literally drifting towards a world where unmanned systems are to be widely employed. In this part of the book, digital transformation and its basic characteristics are highlighted, and the impact of artificial intelligence technology on society in this transformation process is assessed. The role of artificial intelligence is shaping the future of humanity is discussed. Some recommendations are made on how to manage the progress of this process through a comprehensive analysis of the transformation from the past to the future. The milestones in the historical development of artificial intelligence are especially reviewed and it is pointed out that this technology is the most important driving force of social transformation when combined with information technologies and robotics. The Chapter points out some positive effect of artificial intelligence over societies by being one of the driving forces for; enabling the transfer of labor-intensive jobs to robots and fostering unmanned factories for being the part of life, encouraging the development and wide-spread use of unmanned vehicles, providing opportunities for individuals to serve as personal assistants, facilitating and easing the community life with intelligent city practices, leading to the generation and emergence of new professions, becoming a tool that can be used in social media applications and social orientations, etc. It also highlights some of the negative effects such as triggering the emergence of robotics applications that will misbehave within social interactions, elimination of privacy, encouraging cyberattacks, promoting the inability to get rid of undesired information, providing means to steal information and violate intellectual property rights, etc. 99 Yapay Zekâ ve İnsanlığın Geleceği Ercan Öztemel Marmara Üniversitesi Giriş Son zamanlarda oldukça popüler olan toplumsal değişim ve dönüşüm süreci, aslında geçmişten günümüze gelen ve toplumsal farkındalık ile büyük bir hız kazanan olgudur. Dinamik ortamlarda ve değişen çevre şartlarında ülkelerin, üniversitelerin, kurum ve kuruluşların (kamu, özel sektör, imalat yapan, hizmet üreten ayrılmaksınız); • Tüm paydaşlarının katılımıyla aynı amaçlar doğrultusunda gerek duyu- lan hizmetleri en etkin bir biçimde üretebilmeleri, • Her geçen gün bir önceki günden daha iyi olmaları, • Modern ve teknolojik gelişmelerle barışık bir şekilde sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanabilmeleri için sistematik olarak kendilerini yenilemeleri ve değişim sürecini yönetmeleri kaçınılmaz görünmektedir. Ülke ve/veya kurumsal varlığı sürdürebilmek, ilgili kurum ya da kuruluşların bu değişim sürecini yönetebilmeleri ile doğru orantılı hale gelmiştir. Çünkü değişimin önü alınamaz hale gelmiştir. Sürekli dile geti- rilen “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” söylemi çok açık olarak kendi- sini göstermektedir. Günümüz itibari ile dünya öyle bir noktaya gelmiştir ki bu dönüşüm sürecine ayak uydurmakta zorlananların gelecekte büyük sorunlar ile karşı karşıya kalacaklarında, diğerleri ile rekabet edemeyeceklerinde, hatta var- lıklarını bile sürdüremeyeceklerinde herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Glo- bal dünyanın aktif aktörleri, başkalarının kaynaklarını kendi ülke ya da kurum menfaatleri doğrultusunda kullanmak için diğerlerini ezip geçmekten çekinme- yecektir. Unutulmaması gereken diğer önemli bir nokta da eskiden teknolo- jik gelişmeler toplumsal dönüşümleri yönlendirirken artık önce toplumlar dö- nüşmekte ve teknolojik dönüşümü tetiklemeye başlamaktadır. Dönüşümün hızı düşünüldüğünde bu durum, daha da vahimleşmektedir. Toplumların dünyaya ayak uydurabilmeleri; teknolojik, sosyolojik, politik ve kültürel gelişmeleri anlık takip edebilme kabiliyetleri ile doğru orantılı hale gelmektedir. Avcı toplumdan DOI: 10.53478/TUBA.2020.011 Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 100 tarım toplumuna geçişin ne kadar sürdüğü net olarak bilinmemektedir. Tarım toplumundan 1. sanayi toplumuna geçiş ise yaklaşık 5000 yıl kadar sürmüş iken, 2. Sanayi devrimi ondan 200 -300 yıl sonra, 3. Sanayi devrimi de ondan 80-100 yıl sonra gerçekleşmiştir. Değişimin hızı dördüncü devrime geçişte daha da art- mış ve 30-40 yıl gibi bir sürede bu dönüşüm kendisini göstermeye başlamıştır. Öyle görünüyor ki dünya kısa sürede “bilgi toplumuna” oradan da “inovasyon ve bilgelik (hikmet) toplumuna” doğru hızla yol almaktadır (bkz. Şekil 1). Hiç şüphe yok ki bilgi toplumu ile endüstriyel yaşam da tetiklenecek ve 5. Devrim ortaya çıkacaktır. Bu devrimin temel kazananlarının kimler olacağı henüz açık değildir. Tarım toplumunda ağalar, sanayi toplumunda patronlar, enformasyon toplumunda dijital yatırımcılar çok önemli kazanım ve güç sahibi olmuşlardır. 5. Toplumda şu an için bir betimleme yapmak güç olsa da daha çok olayların arkasındaki temel nitelikleri bilen ve yorumlayabilen “bilge rehberlerin” güç ve kazanım sağlayabilecekleri değerlendirilmektedir. Şekil 1. Toplumsal Dönüşümler Öztemel ve Gürsev (2020) tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir literatür ta- ramasında belirtildiği üzere; dördüncü devrimin en temel bileşenleri “nesnelerin interneti”, “siber fiziksel sistemler” ve “otonom makinelerin” hâkim olduğu “insansız fabrikalardır”. Bulut bilişim teknolojisi ile birlikte “büyük veri” kavramı ortaya atıl- mıştır. Bu, sadece endüstriyel kuruluşların değil toplumun her kesiminin verinin önemini net olarak görmesine yol açmıştır. Artık inanılmaz miktarda verileri işleyip anlamlı bilgiler türetilebilmek ve çok farklı boyutlara dayanan kararlar verebilmek mümkün olabilmektedir. Dördüncü dönüşümü tetikleyen en önemli yönlendirici teknolojiler; • Yapay zekâ çalışmaları, • Enformasyon teknolojileri, • Robotik ve sensör sistemlerindeki gelişmelerdir. Ercan Öztemel 101 Yukarıda sıralanan yönlendirici teknolojilerin bilgi yoğun yaklaşımlar ile bütün- leştirilmesi neticesinde ortaya çıkan yenilikler dönüşüme süreklilik kazandır- maktadır. Sadece bilim dünyası değil artık toplumun her kesiminde dördüncü dönüşümün enerjisinin “bilgi” olduğu açıkça görülmekte ve kabul edilmektedir. Yapay zekâ, temelde bilgiyi işleyebilme üzerine kurulmuş bir teknoloji olduğun- dan tüm gelişmeler doğal olarak onun ekseninde şekillenmektedir. Bu makalenin amacı endüstriyel ve sosyal dönüşümün yanı sıra yapay zekâ tek- nolojisinin toplum ve insanlığın bugün ve yarınında nasıl etkiler oluşturacağına dikkatleri çekmek ve geleceğe doğru bir bakış sunmaktır. Yapay Zekâ İnsanlık en başından beri beynin çalışmasını sürekli merak etmiş ve ona benzer bir cihaz yapma gayretini hep canlı tutmuştur. Bugün dahi bu heyecan bilim dünyasında etkisini sürdürmektedir. Ateşi keşfetmenin, tohumu keşfetmenin, topraktan üretileni artırmak için yeni icatlar yapmanın ve makineyi icat etme- nin arkasında hep bu arayış yatmaktadır. Bilindiği üzere; ilk sanayi devrimi 17. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. Bu, buhar gücü kullanarak çalı- şabilen ilk makinenin icadı olmuştur. Ortaya çıkan bu makine, dünya tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı ve dikkate değer bir toplumsal değişimin sebebi olmuştur. Makineyi icat edenler dahi oradan hareket ile nelere ulaşılabileceğini tahmin dahi edememiştir. Makineleşme süreci, elektrik ve seri üretim kapasite- lerinin icat edilmesinden sonra toplumların gelişme göstergesi haline gelen sa- nayi toplumunu tetiklemeye devam etmiştir. Arayışlar devam etmiş ve otomatik çalışan makine hayalleri bilgisayarların icat edilmesine ve bilgi teknolojisindeki ilerlemelere yol açmıştır. Bu sayede işletmelerin otomatik makineler ve yazılım operasyonları yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle 1950’li yıllarda bilim insanla- rından bazıları artık otomatik makineler yapabiliyorsa yapay beyinde yapabile- ceğini düşünerek çalışmaları o yöne doğru kaydırmıştır. Başta Allen Newell ve John McCarthy olmak üzere olmak üzere bazı araştırmacılar bugünkü anlayışa göre çok sınırlı olsa da bazı programlar yazmayı başararak robotlara zekâ kazan- dırmanın yolunu açmayı başarmışlardır. 1956 yılında Dartmouth’ta yapılan bir konferans ile bu gelişmelere “yapay zekâ” adını vererek yeni bir bilimin doğma- sına yol açmışlardır. Buchanan (2006) bu gelişmelerin bir özetini sunmuştur. Geldiğimiz an itibari ile yapay zekâ, zeki makineler, özellikle de zeki bilgisayar programları oluşturan bilim ve mühendislik dalı haline gelmiştir. Temel beklen- ti, insan zekâsının karakteristik özelliklerini bilgisayara kazandıran algoritma- lar geliştirmek ve problemlere insan gibi zeki davranışlar sergileyerek çözümler üretebilen sistemler geliştirmektir. Zaman zaman bu beklentinin de ötesine ge- çilerek insanoğluna hükmeden sistemler geliştirme hayallerinin kurulduğunu söylemek de yanlış olmaz. Ancak gerçekçi ve bilimsel bir bakış açısı ile yapay zekâ, tecrübelerden öğrenebilen, öğrendiklerini muhakeme edebilen; şekilleri, görüntü ve örüntüleri tanıyabilen, karmaşık problemlere çözümler üretebilen, lisanı anlayarak kelimeler ile işlem yapabilen ve bilişim dünyasına farklı bir bakış açısı kazandıran bir bilim dalıdır. Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 102 Tarihi süreçte önceleri tümüyle insanın bir kopyası olabilecek bir makine üret- me arayışını amaç edinen bu bilim dalında yapılan çalışmalar, sonraki yıllarda önemli gelişmelere yol açmış olsa da bu amaca ulaşmada yeterli sonuç verme- miştir. Yapay bir beyin yapma düşüncesinde hedeflenen çıktılara ulaşılma- sı mümkün olamamıştır. Zamanla bu düşünce, yerini zeki davranış sergileyen programlar yapma anlayışına bırakmış ve 1980’li yıllarda yapay zekânın tanımı değişerek zeki robot yapma düşüncesi bir kenara bırakılmış ve onun yerine zeki programlar geliştirme amaçlanır hale gelmiştir. Bundan sonra yapay zekâ, bilim dünyasında ve toplumun değişik kesimlerinde yavaş yavaş popüler olmaya başla- mıştır. Yapay insan yapma fikri tutmamış ama insan gibi davranabilen yazılımlar gerçekleştirme fikri hem kabul görmüş hem de hızla gelişen uygulama alanları bulmuştur. Bu gelişmeler, yeni metot ve yöntemlerin keşfedilmesine yol açmış- tır. Makine öğrenmesi, belirsiz bilgileri işleme, monoton olmayan bilgi işleme, gerçek zamanlı kararlar verebilme, geometrik modelleme vb. gibi dallanmalar, duygusal zekâ arayışlarına (Campa, 2020) kadar gelmiştir. Bu gelişim süreci Şe- kil 2’de grafik olarak gösterilmiştir. Şekil 2. Yapay zekânın tarihi gelişim süreci Son 10 yıl içerisinde başta sensörlar olmak üzere teknolojik, enformasyonel ve yapay zekâ teknolojilerindeki gelişmeler bilim dünyasının dikkatini tekrar zeki makineler yapma ve sistem üretme doğrultusuna yöneltmiştir. Bilim insanları da insanın bir kopyasını yapamayacaklarını çok iyi bilmektedirler ama insan gibi davranan ve sürekli kendi kendisini geliştirebilen hatta ARGE dahi yapabilen makinelerin geliştirilebileceğini söylemek hiç de yanlış olmaz. Yapay zekânın gelişimi ve yaygınlaşması ile endüstriyel hayat içerisinde kendi kendine davra- nabilen ve özerk (otonom) makineler üretmek mümkün olabilmektedir. Geliş- tirilecek olan sistemleri iletişimi ve etkileşimi için sensör teknolojileri ve bilgi ağları yeterli düzeyde imkânlar sunmaktadır. Siber-fiziksel sistemlerin üretilme- sinin önünde önemli bir engel kalmamıştır. Ayrıca, nesnelerin interneti (IoT), sanallaştırma ve büyük veri uygulamaları, insansız fabrikalar ve bu sistemlerin beraberinde getirdiği diğer oluşumlar, yapay zekâ çalışmalarının da önünü açan teknolojiler olmuştur. Ercan Öztemel 103 Yapay Zekâ Yetenekleri Nesnelerin interneti, büyük veri analizi ve bilginin üretilmesi neticesinde yapay zekânın gücüne güç katılmaktadır. Makinelerin birbirleri ile konuşmasının yol- ları açılmaktadır. İnsan-makine-yazılım arasında yeni bir lisan oluşturma zama- nının geldiği söylense yeridir. Geldiğimiz an itibari ile yapay zekâyı kullanarak bilgisayar satranç oyununda insanı yenebilmektedir. Yapay zekânın temel tekno- lojilerinden birisi olan uzman sistemler, bir uzay aracını kontrol edebilmektedir. Konuşma tanıma sistemleri ile insanlar, bilgisayarlar ve makinalar (robotlar) ile konuşabilmektedirler. Web sitelerinde otomatik olarak dil tercümesi gerçekleşti- rilebilmektedir. Geliştirilen makinalar, ilgili yazılımlar ile donatılarak; • Yorum yapabiliyor, problem çözebiliyor, ilişki kurabiliyor karar verebiliyor (uz- man sistemler). • Öğrenebiliyor (yapay sinir ağları ve diğer makine öğrenmesi teknikleri). • Bildiğimiz bilgisayarların çözemediği karmaşık problemlere çözümler üretebiliyor (genetik algoritmalar). • Kelimeleri anlayabiliyor. Kelimelere göre işlem yapabiliyor (bulanık önermeler mantığı). • Merdiven çıkabiliyor, top oynayabiliyor, sorulara cevap verebiliyor, haberleşebili- yor… (zeki etmenler) • Metinleri okuyabilir, anlamlandırabilir, öğretebilir (doğal dil işleme) • Algılayabiliyor, önceliklendirebiliyor, odaklanabiliyor (bilgisayar görme) Gelişmelerin seyri izlendiğinde öyle görünüyor ki yakın gelecekte belki 5-10 yıl içerisinde robotlar ve bilgisayar tabanlı sistemler yapay zekâ teknolojisi ile zen- ginleştirilerek; • Birbirleri ile konuşabilecekler (bilgi protokolleri). • Aynı amaca yönelebilecekler (amaç/sensör modellemesi). • Sosyalleşebilecek, yardımlaşabilecek, birbirlerine destek üretebileceklerdir (duygu- sal zekâ). • Birbirlerine olayları öğretebilecekler (zeki öğretim sistemleri). • ARGE çalışmaları yapabilecekler ve inovatif davranabilecekler (bilimsel keşifle- rin modellenmesi). • Birden fazla işi tek başlarına yapabilecekler (zeki etmenler). • İşletmelerin yönetim kademelerinde görev alabilecek ve sanal yöneticiler olarak hizmet verebilecekler (zeki etmenler). • Kişiselleştirilmiş eğitim/öğretim sistemleri oluşturabileceklerdir (zeki öğretim sis- temleri) • Muhatabı ile ana dili üzerinden iletişim kurma konusunda çok maharetli olabi- lecekler (doğal dil işleme). Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 104 Yukarıda belirtilen konuların çoğunda halihazırda çok fazla sayıda örnek bilim- sel çalışmaya rastlamak mümkündür. Bazılarının pratik uygulamaları da görül- meye başlanmıştır. Hatta robotların artık doktorluk yapabileceklerine yönelik araştırmalar bulunmaktadır (Yasnitsky vd., 2020). Bu uygulamaların sayısı da her geçen gün büyük bir hızla artmaktadır. Özellikle imalat toplumlarında ve endüstriyel yaşamda yapay zekâ, köklü bir değişimin tetikleyicisi olmuştur. Kla- sik anlayışa göre bilinen “enerji-makine-para-malzeme” şeklindeki üretim viz- yonu artık “ürün-istihbarat-bilgi-iletişim ağı” şeklinde ifade edilen bir vizyona dönüşmektedir. Bu çizgideki ilerlemenin toplumları “bilgi toplumuna” oradan da “bilgelik toplumuna” götüreceği çok açıktır. Sadece endüstriyel hayatta değil eğitim sektöründe (kişiselleştirilmiş eğitim sistemleri vb. ile), sağlık sektöründe (yapay organlar vb. ile), finans sektöründe (sanal risk takipçileri vb. ile), yönetim alanında (kişisel asistanlar ve iş zekâsı sistemleri vb. ile), ticari hayatta (tercih ro- botları vb. ile), ulaşım sektöründe (rota planlayıcı vb. ile), askeri alanda (insansız araçlar vb. ile) ve diğer tüm sektörlerde bu teknolojinin yoğun olarak kullanıl- dığını görmekteyiz. Yukarıda açıklanan kabiliyetlerin uygulamaları ve pratik hayatta deneyimlenmesi ile bu yaygın gidişatın büyük bir hızla artacağı da çok açıktır. Bu kanıya varabilmek için yapılan bazı tahminleri gözden geçirmek ye- terli olacaktır. Bu düşünceyi desteklemek için Johnson (2017) tarafından yapılan 99 adet tahminden bazıları aşağıda verilmiştir. • İnovatif markalar, gelecekte diğerlerine göre 9 kat daha fazla kıymetli olacak- lardır. • İnsanlar, gelecekte bireylerden daha çok yazılım ve robotlar ile iletişim halinde olacaktır. • Kısa sürede yapılan işlerin %50’is otomatikleştirilebilecektir. • İnsansız araçlar ile trafik kazalarında önemli oranda azalma olabilecektir. • Milyonlarca insan kısa sürede artırılmış gerçeklik üzerinden alışveriş yapacak- lardır. • Yapay zekâ sistemleri, salgın hastalıkları önceden tahmin edebilecektir. • İnsanlar hemen her alanda kendilerine destek verecek bilgisayarlardaki ve cep telefonlarındaki yazılımlardan oluşan zeki asistanlara kavuşacaklardır. • Meslekler değişecektir. Bugün okula yeni başlayanların %65’i gelecekte bugün bilinmeyen bir mesleği yapıyor olacaktır. • 3 Boyutlu yazıcılar ile insan organları dâhil birçok cihaz ve sistemi üretebiliyor olacaktır. • … Aslında bu kapsamda yazacak çok şey bulunmaktadır. Yapılan farklı tahminler de yapılmaktadır. Ancak yapay zekânın kabiliyet ve yeteneklerini göz önüne ser- mek için verilen bu bilgiler yeterli olacaktır. Burada bir noktaya dikkati çekmek- te fayda vardır. Yapay zekâ, tek başına bütün bu yetenekleri değere ve sistemlere kazandıramaz. Diğer destekleyici ve doğru dijital teknolojilere yönelmek ve eko sistemi canlı tutmak olmazsa olmaz koşuldur. Ercan Öztemel 105 Yapay Zekânın Toplum ve Geleceği Üzerindeki Etkisi Teknolojik gelişmelere paralel olarak toplumsal dönüşümün yaşanması, doğal olarak yapay zekânın sosyal yaşam üzerinde de önemli etkilerinin görülmesine yol açmaktadır. Özellikle bulut bilişim, nesnelerin interneti, zeki sensörler, bü- yük veri sistemleri, 3 boyutlu baskı ve blokzinciri uygulamları akıllı şehir uygula- malarında olduğu gibi bazı yeni teknolojilerle birlikte kullanıldığında daha etkili olmaktadır. Ulaşımdan sağlığa, tarımdan imalata, kamu yönetiminden ticarete, enerjiden eğitime yaşamın her alanında daha etkili ve daha işlevsel olan yeni sistemler üretilmektedir. Bu teknolojileri yaşamın bu alanlarında kullanarak in- san vücuduna implante edilen Artificial Intelligence (AI) yani yapay zeka ürünleri, toplantılarda karar kurulu üyelerinin rolünü yerine getirebilecek AI robotları, giyilebilir internet, insan için hayatı kolaylaştıran akıllı şehir uygulamaları, ger- çek zamanlı karar vermek için artırılmış gerçeklik kullanan görme sistemleri, 3D baskılı imalat sistemleri, yapay organlar ve sürücüsüz araçlar vb. kendisini gösterecektir. Bu konuda kapsamlı bir değerlendirme Dünya ekonomik Forum tarafından hazırlanan bir raporda bulunabilir [WEF,2015]. Bu gelişmeler in- celendiğinde yapay zekânın, bilim dünyasının dikkatlerini hayal gücü, öğren- me, bağımsız düşünme, yaratıcılık ve icadın yanı sıra tamamen etkili inovasyon rekabetine odaklayarak bilgiye dayalı topluma doğru gelişmelere yön verdiği görülmektedir. Emek yoğun işlerin robotlara devredilmesi ve insansız fabrikalar Bir zamanlar toplumsal gelişmenin temel göstergesi olan sanayileşme, operas- yonları tamamen robotlara devredecek ve insanlar daha çok hizmet sektöründe çalışacaklardır. Emek yoğun işleri makinalara bırakıp kendileri mental operas- yonlar üzerine yoğunlaşacaklardır. Daha açık söylemek gerekirse artık insanlar mekanik anlamda makine modellemesini bırakıp onun yerine davranış model- lemesine odaklanacaktır. Bunu gerçekleştirebilmeleri için ellerindeki en önemli araç, yapay zekâ olacaktır. Davranışları modelleyenler, diğer toplumlar üzerinde kendi kültürlerinin etkilerini en üst düzeye çıkartabileceklerdir. Teknolojiyi bu kapsamda yönetemeyenler onun etkisi ile yönetenlerin istediklerini yapmak du- rumunda kalacaklardır. İnsansız araçların yaygınlaşması Yapay zekâ, insansız makinelerin üretilmesinde aktif oldukça insanlar tarafın- dan yürütülen diğer konularda da önemli yeniliklerin kapısını aralayacaktır. Şimdiden sürücüsüz araçların kullanılmasına başlanmıştır. Gelişmiş toplumlar, bu kapsamda da çalışmaları yakından takip etmekte hatta ilgili motivasyonu ar- tırmak ve cesaretlendirmek için gereken desteği sunmaktadırlar. ABD kongresi insansız araç kullanımını desteklemek amacıyla “H.R.338 - kendi kendine süren araç yasasını” çıkartmıştır (SDA, 2018) . Özellikle askeri alanda insansız araçlar ile gözetleme, keşif ve müdahale yapılması ülkemizde de gündemde olan konu- lardandır. İnsansız araçlar sadece araba ve uçak gibi araç kullanımı ile sınırlı de- ğildir. Dinleme amacı ile geliştirilen cihazlar da vardır. Gözetleme kulelerindeki sistemler, elektronik denetim sistemleri vb. gibi birçok alanda uygulamalarını görmek mümkündür. Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 106 Kişisel asistanların kullanılması İnsanlar, hangi işi yapıyorlarsa yapsınlar, organizasyonun hangi düzeyinde bu- lunuyorlarsa bulunsunlar artık yavaş yavaş makineler ile arkadaş olmaları gere- ken bir topluma doğru hızla sürüklenmektedirler. Öyle görünüyor ki gelecekte psikologlara gitmek yerine dertlerini makinelere anlatıp onların yapacakları terapiler ile rahatlamayı tercih edeceklerdir. Canları sıkıldığında radyoları ile sohbet etme imkânı bulacaklardır. Daha şimdiden arkadaş radyo üretme ça- lışmalarının yürütüldüğü bilinmektedir. Yatırım yaparken, eğitim tercihlerini oluştururken, araba seçerken, hatta gidecekleri restoranları belirlerken sürekli ceplerinde taşıdıkları cep telefonlarından destek almayı tercih edeceklerdir. Ta- biri caiz ise sekreterlerini cep telefonlarına atıp orada kendilerine kişisel asistan- lar oluşturacaklardır. Kişisel asistan olmadan bir noktada öteki noktaya gitmekte zorlanacaklardır. Hayatlarında en çok güvendikleri bir insan yerine yapay zekâ ile donatılmış makineler olacaktır. Makinelerin boyutları küçülmekte ama mari- fetleri büyümektedir. Örnek olarak Şekil 3’te gösterildiği üzere bir cep telefonu incelenebilir. Bundan 20-25 yıl önce milyonlarca dolar vererek yaptırılacak olan birçok şey artık cep telefonları içerisinde sadece 1000 TL gibi bir fiyat ile temin edilebilmektedir. Bir de bu makinelerin zekileştiği düşünüldüğünde topluma önemli katkılar sunacakları çok açıktır. Şekil 3. Sistemler küçülmekte ama marifetleri büyümektedir. Zeki şehir uygulamaları Yapay zekânın insanlar ve toplumlar üzerindeki en önemli etkilerinde birisi de şehirlerin zekileştirilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Gelecekte bu etkinin daha da artacağı değerlendirilmektedir. Şehrin içerisindeki alt yapı hizmetleri, temizlik hizmetleri, ulaşım hizmetleri, sosyal yardımlar ve sosyal donatı alanları, kültürel etkinlikler gibi her türlü toplumsal faaliyetin yürütülmesinde yapay zekâ destek üretebilecek durumdadır. Binalar zekileştirilmektedir. Su ve elektrik kullanımı başta olmak üzere insanlar ihtiyaçları olan hizmetlerden en fazla fayda sağlaya- cak şekilde istifade edebilmek üzere yapay zekâdan destek alabilmektedir. Me- sela hane sahipleri, kendi ekonomik durumlarına göre su, elektrik ve gaz tüke- timini ayarlayabilmektedirler. Şehrin o anki trafik yoğunluğu hesaba katılarak seyahat planı oluşturulabilmekte ve evden çıkarken hangi araç ile istenilen me- Ercan Öztemel 107 safeye gitmenin doğru olacağına karar verebilen sistemler bulunabilmektedir. Evler, uzaktan idare edilebilmekte ve yaşam konforuna destek üretilebilmekte- dir. Nesnelerin interneti ve sensörler yoluyla geliştirilmiş yapay zekâ sistemleri; arabalar, evler, buzdolabı, sayaçlar, pencereler, günlük kullanımda olan alet ve edevat vb. ile iletişim kurabilmekte ve onları yönlendirebilmektedir. Buzdola- bında bulunan sütün kullanım tarihi geçmek üzere iken cep telefonuna bir uyarı mesajı alınabilmekte ve yerine ne kadar hangi üründen konulması gerektiği yö- nünde öneriler yapılabilmektedir. Gelecekte de büyük ihtimalle kişinin sağlığı ile uyumlu olmayan ürünler buzdolabı tarafından kabul edilmeyecektir. Gidilen bir şehirde nasıl hareket edilmesi gerektiği yönünde tavsiyeler alınabilmektedir. Bu tür girişimlerin tamamının arkasındaki en önemli güç, yapay zekâ, sensörler ve nesnelerin interneti teknolojileridir. Sosyal medya uygulamaları ve toplumsal yönlendirmeler Yapay zekâ teknolojileri ile sosyal medya üzerinde de önemli çalışmaların ya- pılması, toplumda istenilen bilgilerin yayılabilmesi ve bu bilgilerin en doğru şekilde ve en doğru kitleye iletilmesi mümkün olabilmektedir. Özellikle sosyal medya üzerinden “belirli bir amaca yönelik” olarak dağıtılacak olan bir mesajın direkt muhataplarına ulaşması, hata her muhatabına onun en fazla etkilenebile- ceği üslup ve tarz ile ulaşabileceği bir sitemin geliştirilmesi yakın zamanda olası görülmektedir. Bazı sosyal medya kuruluşları, insanların 20 tıklaması ile onları tanımlayacak çok sayıda bilgi üretebildiklerini iddia etmektedirler. Bugün için zor görünse de yakın gelecekte bunun olması çok muhtemeldir. Sosyal medya üzerinden yanlış bilgileri de yapay zekâ ile yaymak mümkün olabileceği gibi yine yapay zekâ ile sosyal medya kullanılarak yapılan yanlış propaganda ve bilgi- lendirmelerin önüne geçmek de mümkün olabilecektir. Sadece muhataplardan daha zeki sistemler yapabilmek yeterli olacaktır. Daha fazla zeki olanın ve zeki düşünebilenin kazandığı bir yapıya doğru dünya sürüklenmektedir. Yeni Mesleklerin ortaya çıkması Yapay zekânın getirdiği gelişmeler ile insanların yaptıkları işler ve mesleklerde de önemli değişimlere kapı açılması beklenmektedir. Bunun etkisi görülmeye başlanmıştır. Birçok ülkede artık bilgi mühendisi, eş zamanlı mühendis, süreç mühendisi, performans mühendisi, veri analisti, veri tabanı ilişki uzmanı, 3D modelleme teknisyeni, kişisel eğitim rehberleri, hologram tasarımcısı, zeki ula- şım mühendisleri gibi meslekler şimdiden eğitim sistemlerinin parçası haline gelmiştir. Bununla birlikte duygusal zekâ uzmanı, robot etik danışmanı, robot empati uzmanı, davranış mühendisi, siber organizma tasarımcısı, uzay turist reh- beri, uzay hemşiresi, uzay doktoru, depolama solucanı operatörü, zihin aktarma uzmanı, internet üzerinden terapi uzmanı, hiperzeki ulaşım mühendisi gibi mes- leklerin de kendisini göstereceği açıktır. Diğer olası gelişme örnekleri Yukarıdaki açıklamalar gibi çok sayıda başka örnekler de vermek mümkündür. Özellikle askeri, ticari ve finans ayağında da toplumda önemli değişim ve dönü- şümlere yol açacak sistemlerin geliştirilmesi mümkün olup bunların örnekleri de Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 108 vardır. Mesela, zeki radarlar ile belirlenen savaş unsurlarının dost mu düşman mı olduğunun belirlenmesinde, tam ve yarı otonom sürücüler kullanılarak araç- ların yürütülmesinde, benzetim sistemleri ile savaş alanı üzerinde stratejilerin ve etkilerinin değerlendirilmesinde, askeri robotik ve makine görmesi teknolojileri ile hedeflerin belirlenmesinde, bunlar gibi birçok askeri alanda yapay zekanın önemli destekler ürettiği bilinmektedir. ABD’nin şu an ön cephede askerlerin yerine savaşacak robotlar oluşturma yönünde bir proje yürüttüğü değişik mecra- larda dile getirilmektedir. Diğer sektörlerde olduğu gibi finans sektöründe de yapay zekânın etkisiyle ka- demeli bir evrim ve dönüşüm sürecinin yaşandığı bilinmektedir. Yapay zekâ- nın sürekli ve hızlı bir şekilde gelişiyor olması, finans sektöründe görev yapan profesyonellerin işlerini kolaylaştırmaktadır. Değişik alanlarda çok sayıda farklı faktörü hesaba katarak, müşteriler ile ilgili daha hızlı ve doğru bir şekilde risk- lerinin belirlenmesi başta olmak üzere sigorta yönetimi, kredi başvurularının değerlendirilmesi, sahte evrak tespiti, borsada alış ve satış operasyonları gibi önemli alanlarda uygulamaları görmek mümkündür. Tadapaneni (2020) bu kapsamda gerçekleştirdiği bir değerlendirmeyi yayınlamıştır. Yukarıdaki alanlara benzer şekilde sağlık, eğitim, ulaşım, servis hizmetleri, ta- rım ve hayvancılık, hukuk, vb. hayatın her aşamasında yapay zekânın etkisi bu- lunmaktadır. Sheikh (2020) yapay zekânın farklı alanlarda toplumsal hayata etkilerine dikkatleri çekmektedir. Benzeri birçok konuda uygulamalar bulun- maktadır. Genel hatları ile bir değerlendirme yapmak gerekirse; yapay zekânın toplum üzerindeki etkisini anlamak için aşağıdaki sonuçlara dikkat çekmenin yeterli olacağı değerlendirilmiştir. • Yapay zekâ insanların inovasyon yeteneğinin artmasına önemli oranda destek üretebilecektir. • Sistemlerin izlenmesini ve arıza tespitinii kolaylaştıracak; makineler arızalanma- dan kendi kendilerini tamir edecek bir tasarım ile hizmetin kesintisiz sürdürebil- mesi sağlanabilecektir. • Çevre dostu ürünler ile daha yüksek verimliliği sağlamak mümkün olabilecektir. Yapay zekâ hangi alanlarda daha fazla ihtiyacın olduğunun belirlenmesinde ve çevre dostu sistemlerin tasarlanmasında önemli oranda destek üretebilecektir. • Üretimde esnekliğin artmasına ve maliyetlerin azalmasına önemli oranda katkı sağlayabilecektir. Özellikle hata oranlarındaki düşüş ve işgücü maliyetlerinin yok denecek kadar az düzeye indirgenmesi, yapay zekâ ile donatılmış üretim tesisle- rinin rakiplerine göre önemli bir rekabet avantajı kazanmalarına yol açacaktır. • Yeni hizmet ve iş modellerinin geliştirilmesi ve daha hızlı işleyen ürün geliştirme sürecini tetikleyecek en güzel araçlardan birisi yapay zekâ sistemleri olabilecektir. Özellikle zeki tasarım sistemleri bu konuda insanoğluna sadece yeni sistem tasa- rımı değil aynı zamanda sosyal, ekonomik, kültürel anlamda maksimum faydayı temin ederek tasarımları oluşturmayı kolaylaştıracaktır. Ercan Öztemel 109 • Gerçek zamanlı, daha rasyonel ve önyargılardan uzak bilgiye dayalı karar verme sistemleri ile “öngörüye dayalı karar verme” yerine “gerçeğe dayalı karar verme” sistemlerinin geliştirilmesini temin edecek teknolojileri sunacak ve bu teknoloji- lerini uygulanmasını kolaylaştıracak yöntemlerin geliştirilmesi mümkün olabi- lecektir. • Ülkenin her yerinden (uzak, yakın, az gelişmiş çok gelişmiş) ekonomiye katılımın artması için gerekli bilgilere erişim kolaylaşacak, zeki rehberler ile yönlendirmeler ve tetiklemeler gerçekleştirilebilecektir. • Pazarın büyümesi, küresel pazarlara erişim ve e-ticaretin artmasına katkı üreti- lebilecektir. Tüketici davranışları ve satın alma örüntüleri incelenerek, özellikle rekabet üstünlüğü sağlayacak sistemler geliştirilmesi yoluyla pazar payı artırıla- bilecektir. • Kamu hizmetlerine (eğitim, sağlık, yerel hizmetler …) daha kolay erişim müm- kün olabilecektir. Birçok hizmet insansız yürütüldüğünden istenildiğinde isteni- len şekilde destek almak mümkün olabilecektir. Bu da doğal olarak yaşam kalite- sinin artmasına ve topluma sunulan ürün ve hizmetlerde hem çeşitliliğe hem de yaygın kullanıma yol açacaktır. Daha çok kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler ile insanların gerçek ihtiyaçlarına cevap vermek mümkün olabilecektir. Bunun da ötesinde tasarım sistemleri ile bütünleştiğinde insanlara yeni ihtiyaçlar oluştur- mak suretiyle pazarda rekabet üstünlüğü kurulabilecektir. • Zeki şehirler, zeki evler, insansız fabrikalar oluşturulmasında yapay zekâ olmazsa olmaz teknolojilerden olacaktır. • Yapay organlar ile insanların yaşam konforuna önemli oranda destek verilebi- lecektir. • Yapay zekâ ile uzaktan denetim imkânları oluşturulabilecektir. Çok sayıda eleman istihdam edilmeden istenilen nitelikte denetimler, istenilen sayıda ve zamanda ger- çekleştirilebilecektir. Hatta bazı konularda sürekli denetim kaçınılmaz olacaktır. Yapay Zekânın Tehlikeleri ve Olumsuz Etkileri Yapay zekâ teknolojisi ile ilgili gelişmelerde en fazla merak edilen konulardan birisi de yapay zekânın ne kadar tehlikeli olabileceğidir. Yapay zekâ kul yapısı- dır. Bu konunun çok iyi anlaşılması gerekir. Bir insan ya da bir grup ancak kendi zekâsı kadar zeki bir sistem yapabilir. Eğer kişi iyi niyetli ise topluma faydalı sistemler, kötü niyetli ise topluma zarar verecek sistemler geliştirme gayretinde olacaktır. Neticede sorun insanın iyi ya da kötü olmasıdır. Tehlike varsa bu insandadır. İnsanın modelleme kabiliyetindedir. Şu çok açıktır. Kötü bir robotu durdurmak kötü niyetli bir insanı durdurmaktan çok daha kolaydır. Tek şart zekâ düzeyini kötü niyetli sistemin zekâ düzeyinin üzerine çıkartmaktır. Onu yapan bir insan zekâsı olduğuna göre tedbir alacak zekâyı da bir insan ya da bir grup insan üretebilecektir. Yapılacak olan şey, eğitim yolu ile insanları kötü davranışlar içinde olmasını önlemek ve toplumda her türlü kötü hareketi (ister insandan ister robottan gelsin) izleyip gereken tedbirleri alacak olan sistemlere yatırım yapmaktır. Bu konuda özellikle bilim insanlarına önemli görevler düş- mektedir. Toplumun yapay zekâdan korkmaması gerektiğinin çok iyi anlatıl- Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 110 ması ve bu konuda farkındalık oluşturulması bilim insanlarına düşmektedir. Robotun üstünlüğüne inanmış bireylerin daha üstün nitelikli robotlar yapması güçtür. Ama onun insan yapımı olduğu ve insan zekâsının bir ürünü olduğunun bilincinde olanlar, kendi zekâlarını daha yakın ve başarılı sistem geliştirme ama- cı ile kullanabileceklerdir. Bu açıklamadan sonra yapay zekânın yukarıda belirtilen pozitif yanlarına kar- şılık toplum üzerinde bazı negatif etkilerine de değinmekte fayda olacaktır. Bu teknolojinin aşağıdaki konularda tedbir alınmaması durumunda olumsuz etkile- re yol açabileceği söylenebilir. • Robotlar ile ilişkisi güçlü olan toplum bireylerinin toplumsal olaylara karşı du- yarlılıklarında önemli oranda düşüş gözlemlenebilecektir. Birlikte olmak, sosyal paylaşımlar gerçekleştirmek, gelenekleri yaşatmak gibi durumlar, teknolojik ge- lişmeler ile zaten kısıtlanmaktadır. Yapay zekâ eğer kontrol edilmezse buna destek verebilecek en önemli araç olabilecektir. • Mahremiyetin ortadan kalkması ya da azalmasına yol açacak sistemler geliştiril- mesinde ve bu yönde sistemlerin maharetleri ile performanslarının artırılmasında yapay zekânın önemli oranda desteği olabilecektir. • Siber saldırıların yaygınlaşması ve bilgi güvenliğinin azalması amacı ile bu tek- nolojinin kullanılması, kötü niyetlilerin başarısına katkı üretebilecektir. • Bilgi hırsızlığının (özellikle kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi) artmasında isten- meyen sonuçların doğmasını kolaylaştıracaktır. • Takip edilme oranlarının artması ve kişisel özgürlüklerin kısıtlanmasına destek verecek yöntemleri yapay zekâ ile daha kolay uygulamak mümkün olabilecektir. • Yapay zekâ, tüm sunulan hizmetlerde 7/24 hizmet sunulması beklentisini önemli oranda artıracak ve bu durum da hizmet üretenlerin üzerinde önemli oranda bir yükün doğmasına neden olabilecektir. • Robotları kullanarak haksız kazanım elde etmek isteyenlere önemli oranda cesaret verebilecektir. • Yakın gelecekte topluma yayılan ve istenmeyen bilgilerden kurtulamama önemli bir sorun alanı olarak görünmektedir. Özellikle toplumların yanlış yönlendiril- mesini önlemek için bilgiye erişimin kısıtlanması veya yanlış bilgi yayılımı, artan manipülasyon girişimleri belki de yukarıdakiler arasında yapay zekânın topluma verebileceği en önemli zararlardan olabilecektir. Özellikle sosyal medya üzerinden yukarıda belirtildiği üzere “belirli bir amaca yönelik” olarak dağıtılacak olan bir mesajın direkt muhataplarına ulaşması, hata her muhatabına onun en fazla et- kilenebileceği bir üslup ve tarz ile ulaşabileceği bir sitemin geliştirilmesi düşünül- düğünde konunun vahameti daha iyi anlaşılabilir. Üstelik bu mesajın ulaşmasını engellemek, sosyal medya sistemini kapatmak ile de mümkün olamayabilecektir. Ancak burada şu konuyu unutmamakta fayda vardır. Bütün bu olumsuzlukları yapay zekâ tetikleyebileceği gibi bunları önleyecek sistemleri de geliştirme yete- neğine sahip olacaktır. Ercan Öztemel 111 Sonuç Dünyada toplumsal ve teknolojik değişim, yüksek bir hızla devam etmektedir. Dijital dünyanın iş modellerini yükseltebileceği ve işletmelerin yeni ve sürdürüle- bilir gelir kaynakları bulmak için radikal keşiflere açık olması ve kendilerini rutin düşünme ve davranıştan koparmaya hazır olmaları gerektiği iyi anlaşılmalıdır. Bu, kesinlikle bazı riskleri de beraberinde getireceğinden süreçler, yeniden ta- nımlanmalı ve riskten arındırılabilmek için özel tasarımlar geliştirilmelidir. Sağ- lıklı bir inovasyon ve rekabetçilik stratejisi belirlenmeli ve bu unsurlar kesintisi olarak özendirilmelidir. Geliştirilen strateji çok dikkatle uygulanmalıdır. Başta yapay zekâ olmak üzere teknolojik gelişmelere karşı kayıtsız kalınmamalı ve sis- tem bütününde tüm operasyonların zekileştirilmesi için gayret gösterilmelidir. Devletin ve işletme yönetimlerinin bu gelişmelere yakın destek vermesi gerek- mektedir. Ancak yapay zekânın kontrollü gelişmesi sağlanmalıdır. Eğer kontrol edilmez ve kendi kendine bırakılırsa toplumlarda yönetilmesi ve çözülmesi zor olan sorunların doğmasına neden olabilir. Bu kontrollü gelişmeyi temin etmek için aşağıdaki unsurların önemli olduğu değerlendirilmektedir. ▶ Kamu ya da özel tüm kurumlar kendilerini rutin düşünce ve davranışların dışın- da tutmalı ve yapay zekâ gibi gelişen teknolojilere yatırım yapmalıdırlar. Sadece yapay zekâ yetmemektedir. Aynı zamanda robotik ve enformasyon teknolojilerine de yatırım yapmak gerekecektir. Bu üç unsuru birbirinden ayırmamak gerekmektedir. ▶ Gereken değişimi yakalayabilmek için yoğun enerji sarf etmek gerektiği kabul edilmelidir. Başarılı olabilmek için bazen başarısız olunmasının normal olduğu gerçeği de unutulmamalıdır. Bu konuda risk almaktan çekinilmemelidir. Hata yapmak teşvik edilmelidir. Her yeni buluş berberinde risk ve hatayı da getirecek- tir. Sistemler geliştirildikten sonra hatasız çalışmalarını sağlamanın mümkün olabileceği unutulmamalıdır. Alınan risk ile oluşturulan değer, kaybedilenden çok daha fazla olacaktır. ▶ Dijital yetenekleri keşfetmek üzere özel programlar oluşturulmalı ve sosyal medya dâhil dijital dünyada yetenek avcılığından kaçınılmamalıdır. ▶ Artık toplumsal dönüşüm ekonominin temelini oluşturduğuna göre toplumun ya- kından izlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda müşteri beklentilerinin önemi göz ardı edilmemeli ve kesintisiz müşteri ilişkiler sisteminin etkin olarak çalıştırılarak müşterilere ihtiyaç oluşturma gayretleri önemsenmelidir. ▶ Kurumlar sadece kendileri değil aynı zamanda eko-sisteminde de değişim ve dö- nüşümü yaşamaya gayret etmeli ve onların yapay zekâ başta olmak üzere ilgili girişimlerine destek olunmalıdır. ▶ İş süreçlerinin yapay zekâ esaslı olarak yenilenmesinden çekinilmemeli tam aksine bu süreç desteklenmelidir. Bu süreçlerin tasarımında inovasyon ve rekabet, bir yaşam tarzı haline gelmelidir. ▶ Çalışanların değişimi çok iyi anlamaları için sürekli eğitilmeleri gerekmektedir. Yaşam boyu öğrenmeyi sürdürmek kurumların temel görevlerinden birisi olmalı ve kurumsallaştırılmalıdır. Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği 112 Yapay zekâ girişimlerinde başarılı olabilmek için geciktirilmeden ilk adımın atıl- ması ve çalışmaların neticelerinin sürekli ölçülmesi, başarılı bir dönüşüm süreci yaşamak için önemli bir gereksinimdir. Eğer ihmal edilirse gelecekte rakipleri yakalamak neredeyse imkânsız olacaktır. Çünkü gelişmelerin hızı çok fazladır. Bir sistem, tasarım aşamasında iken diğer sistem piyasaya sürülebilmekte ve ya- pılan tasarımlar anlamsız olabilmektedir. Yapay zekânın toplumlara ve kurumlara rekabet üstünlüğünü kazandıracak gücü vardır. Dahası, bu teknoloji ile refah seviyesini en üst düzeyde tutulabile- cek ve yaşam konforu artırılabilecektir. Doğal olarak insanların daha fazla boş vakitleri olabilecektir. İnsanlar boş zamanlarını daha fazla sosyalleşmeye ayırabi- lecek, aile ilişkilerini düzenleyebilecek, olası sosyal beklentileri karşılayabilecek ve kalan vakitlerini kendi kişisel gelişimleri için kullanabileceklerdir. Bunun en önemli koşulu ise kontrollü bir yapay zekâ gelişimini sağlamaktır. Yukarıda be- lirtildiği üzere insanlar ancak kendileri kadar zeki sistemler yapabilirler. İyi ni- yetliler olduğu kadar kötü niyetli girişimler de mümkün olabilecektir. Toplumu kötü niyetli sistemlerden koruyacak mekanizmaların bulunması mümkün olup bunu toplumsal gelişim felsefesinin bir parçası yapmak gerekecektir. Kaynaklar / References Buchanan, B. G. (2006). A (Very) Brief History of Artificial Intelligence, AI Magazine, 26(4), 53-60. Öztemel, E. & Gürsev, S. (2020). A Literature Review on Industry 4.0 and Beyond, Journal Of Intelli- gent Manufacturing, 31(1), 127-182, DOI: 10.1007/s10845-018-1433-8, Johnson, P. (2017). 99 Facts On The Future Of Business in The Digital Economy, SAP: https://www. slideshare.net/sap/99-facts-on-the-future-of-business-in-the-digital-economy- [01.07.2020]. Campa, R. (2020). Fourth Industrial Revolution and Emotional Intelligence: A Conceptual and Scien- tometric Analysis ,Changing Societies & Personalities, 4(1), 8–30. DOI: 10.15826/csp.2020.4.1.087 SDA, H.R.3388 - SELF DRIVE Act: https://www.congress.gov/bill/115th-congress/house-bill/3388 [01.07.2020]. Sheikh, S. (2020). Understanding the Role of Artificial Intelligence and Its Future Social Impact, IGI Global WEF. (2015). Deep Shift - Technology Tipping Points and Societal Impact, A survey Report, World Economy Forum. Yasnitsky L.N., Dumler A. A., & Cherepanov F.M. (2020). Robot-Doctor: What Can It Be?. In: Mis- yurin S., Arakelian V., Avetisyan A. (eds) Advanced Technologies in Robotics and Intelligent Systems. Mechanisms and Machine Science, 80. Springer, Cham.